FORUMUMUZDAN DOSYA İNDİRİMİ VE RESİMLERİ GÖRMEK İÇİN LÜTFEN ÜYE OLUNUZ...

Join the forum, it's quick and easy

FORUMUMUZDAN DOSYA İNDİRİMİ VE RESİMLERİ GÖRMEK İÇİN LÜTFEN ÜYE OLUNUZ...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Forumumuza Üye Olunuz Ve Facebook Sayfamıza Katılıp Arkadaşlarınızı Davet Ediniz
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Texas Holdem Poker Para Ve Kredi Hilesi..!!!
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptyC.tesi Ağus. 31, 2013 4:06 am tarafından herqeLe

» AkınSoft Octopus v5.48 Full‏
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptyPtsi Tem. 29, 2013 10:51 pm tarafından mutlu80

» exception processing message c0000013 parameters 75b4bf7c 4 75b4bf7 75b4b7c hatası çözümü
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptyPaz Nis. 14, 2013 10:52 pm tarafından fetih2030

» CengizHan 2 Hile - Hack
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptyÇarş. Ocak 23, 2013 11:30 pm tarafından ADMİN

» iyiyim zaaaaaaaaaaa xd
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptyPerş. Ocak 17, 2013 3:25 am tarafından teskoman

» Durum Begendirme Uygulaması Kurulum + Script + Video
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptyÇarş. Ocak 16, 2013 2:17 am tarafından teskoman

» Facebook fake index yapımı hesap çalma!
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptyÇarş. Ocak 16, 2013 2:16 am tarafından teskoman

» Sayfa üye & Abone Kasma & Durum Beğendirme
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptySalı Ocak 15, 2013 4:29 am tarafından teskoman

» Ücretsiz ligtv izlemek www.aslantv.somee.com
♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ EmptySalı Ocak 15, 2013 4:27 am tarafından teskoman

www.masterpvp.net.tc

İnternetHaber
İstatistikler
Admin iletişim
bot
Msn bot last visit powered by MyPagerank.Net Powered by MyPagerank.Net Yahoo bot last visit powered by MyPagerank.Net Counter Powered by RedCounter

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ Empty ♥ DURURSAN ÖLÜRSÜN !!‏ C.tesi Mart 13, 2010 1:05 am

ADMİN

ADMİN
WwW.MasterPvp.net.tc -- >Admin

WwW.MasterPvp.net.tc -- >Admin

Çok etkilendiğim bir yazının başlığı bu aslında; “Durursan ölürsün!” Etkilendim, çünkü hayatla ilgili çoğumuzun farkında bile olmadığı bir ayrıntıyı irdeliyor. “İnsana bu hayatta durmak yok” diye başlıyor ve aslında bunun ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Yani durmaksızın ilerlemenin, sürekli olarak hareket etmenin... Çabayı elden bırakmamanın…

Çocukluğumuzdan itibaren bir koşuşturmacanın, bir yaşam mücadelesinin içindeyizdir. Aslına bakarsanız “hayat” dediğimiz de bu koşuşturmacaların toplamı, genel bir bilançosu değil midir? Öyle bir koşuşturmaca, öyle bir mücadeledir ki bu, arada insanın nefesi kesilir, yorgunluktan bitap düşebilir…

Evet, hayat yorucudur… Yorgunluk da bazen “OF” dedirtir insana. Bazen de çabayı bırakmak daha hoş görünür bizlere… Zaman zaman hepimiz “şöyle ya da böyle olsaydı keşke” demişizdir. “Daha kolay olsaydı keşke…” “Şu zamanda yaşamak vardı…” “Şu iş yerine şuna girseydim…” Keşkeler eksik olmaz hayatımızda. Bazen çabalamak yerine, çabayı bırakıp “keşkelere” sığınmak, eseflenip hayatı suçlamak daha kolay gelir insana…

Bilindik bir hikâye vardır, duymuşsunuzdur belki siz de;
Çabalamaktan yorulmuş, hayattan bıkmış adamın biri “Çoban olsaydım keşke” der. “Şöyle birkaç yüz tane koyunum olsa, otursam bir ağacın altına, rüzgâr da esse şöyle püfür püfür… Azığım da yanım da… Ohh... Ne güzel…”
Sonrasında bir çoban girer sahneye… O da dertlenir; “Kurt var, yağmur var, soğuk da bir yandan… Rahat yok insana” diye. “Şöyle iki laf edecek insan yok kısacası…” O da “memur olsaydım keşke” diye hayıflanır. Öyle ya, memurların aldığı para belli, sonra karda kışta, soğukta kalmak ya da yağmurla uğraşmak gibi dertleri yok. Kurt riski de yok…
Oysa memurlara sorsanız “kendi işim olmalıydı” derdindedir çoğu. “İstediğim zaman gelip, istediğim zaman kapısını kapatıp evimin yolunu tutacağım bir iş… Amir olmayacak tepemde, bana iş buyurmayacak. Hesap vermek zorunda da kalmayacağım… Kazancım da iyi olmalı ama…”
Kazancı iyi olan, iş güç sahibi birine baksanız, onun derdi hepsinden fazla; “Paran mı var, derdin var” diye başlar cümleleri…

Çaba sarf etmeyi sevmez insanlar. Ellerindekinin kıymetini de bilmez. En ufak bir sıkıntı olsa, küçük de olsa bir bedel ödemeye gelse iş, hemen başkalarının sahip olduklarına kayar gözler. Keşkeler başlar. Daha cazip gelir insanlara o diğerlerinin yaşantıları. Öyle ya, diğer insanların ödedikleri bedeller değildir dikkati çeken, aldıkları sonuçlardır sadece.

Aslında bütün bunlar, hayatla ilgili beklentilerimizin ne kadar yüksek olduğuyla ilgilidir. Dünya üzerinde yaşayan tüm insanların, öyle ya da böyle, hayattan beklentileri, olmasını istedikleri bir takım süreçler vardır. Sorsanız, çevrenizde herkes bir şeyler ister. Ve çoğu ödeyeceği bedellerin farkında olmadan, o uğurda, onu elde etme adına göstermesi gereken çabayı hesaba katmadan, işin o kısmını hiç düşünmeden ister. Yani kendi yapabilecekleriyle ilgili süreçleri hesaba katmaz. Ama ister… O iş olsun ister, o ev ya da o araba alınsın ister. İşler düzgün gitsin, tıpkı falanca ya da filanca gibi mutlu olunsun ister.

Zahmetsizce almayı, yorulmadan elde etmeyi, kısacası sadece sonuçları ister. Bu yüzden de bedel ödeme kısmında çabuk tıkanır, yol alamaz. Oysa yeterince çaba sarf edilir, emek harcanırsa, hangi işte ya da hangi konuda olursa olsun, o çabaya değecek sonuçlar zaten gelecektir. Ancak insanlar, bedelleri hesaba katmadan, sadece sonuca odaklanarak istedikleri için, işin çaba gerektiren kısmında fazla yol alamazlar. Çabuk tıkanır, yorgun düşerler. Dolayısıyla da çabalamaktan vazgeçme sürecine girerler. Hayatta omuzları üzerine fazla sorumluluk yüklendiğinden, sürekli çabaladıkları halde hiçbir zaman falanca kadar sonuç alamadıklarından şikâyet ederler. Hayatın onlar için hep zorluk çıkardığından, kendi ödedikleri bedellerin falanca ya da filancaya kıyasla ne kadar fazla olduğundan söz ederler. Aslında farkında bile olmadan kendi kendilerini vazgeçirme noktasına getirirler.

Oysa, çabayı bırakmak insanı öldürür. Yani vazgeçtiğimiz nokta, bizim için sonun başlangıcıdır. Artık geriye doğru yolculuğumuz başlamıştır. Çünkü hayatta durağanlık yoktur. İnsanoğlu ya ileri gider, ya da geri. Ya yol alır, ya da geriler. Yerinde saymak, durağan kalmak diye bir şey yoktur. Sadece, geriye giden yolun başındayızdır daha. O noktada (çabayı bıraktığımız noktada) durmaya devam ettikçe, bir süre sonra mutlaka olumsuz sonuçları almaya başlıyacağızdır. Sona gidiş kaçınılmazdır.

Bu yüzden önemlidir “çabalamak”. Hayattan vazgeçmemek… Kendimizi hayatın içinden elememek…

“Entropi” kavramını duydunuz mu hiç? “Durdukça ya da durunca aşağı çeken güç” anlamına geliyor. İlginç değil mi? İşte insanda da böyle bir yapı var; durunca, hareket etmeyi, çabalamayı bıraktığı anda geriye gitmeye de başlıyor. Yani bir anlamda, o konuda çürümeye, ölmeye başlıyor.

Kısacası, insanın hayatında mutlaka “çaba” olmalı. Durduğu anda, çabalamayı bıraktığı anda bir güç, karanlıktan gelen bilinmez bir el onu aşağı çekiyor.

Mevlana’nın Mesnevi’sinde de dediği gibi:
“Ayağın var, nasıl olur da kendini topal edersin; elin var, niye pençeni saklarsın…”

Yani, “sana bir potansiyel verilmiş, o zaman elinden geleni yapmalısın” diyor. Hayat üzerinde, daha doğrusu onun bize verecekleriyle ilgili hiçbir kontrolümüz yoktur. İşin bizim kontrolümüzde olan kısmı, kendi süreçlerimiz, o konuda gösterebileceğimiz kendi çabalarımızdır. O bize ne getirdiyse, nasıl bir engelle karşılaştırdıysa, onunla ilgili, kendi potansiyelimiz doğrultusunda elimizden gelenin en iyisini yapmak, çabalamaktır bize düşen…

Peki, hiç mi yorulmayacağız? Ya da, yorulduğumuzda ne yapacağız?

Tabiî ki zaman zaman yorulacağız, bazen bıkkınlık da hissedebileceğiz. Yol kimi zaman çok uzun gelecek gözümüze, hiç bitmeyecekmiş kadar uzun… İşte o zaman, belki yürüyüş tempomuzu biraz yavaşlatacağız. Ya da yakınlarda bir banka, bir taşa, artık o sırada yakınımızda ne varsa, onun üstüne oturup dinleneceğiz. Ama yola devam edeceğimizin bilinciyle. Biraz soluklandıktan, yeterince dinlendikten sonra tekrar ayağa kalkıp yola devam edeceğimizin ayrımında olarak… Yolun uzunluğundan ya da zorluğundan yılmadan…

Ama belki de en önemlisi, ilerleyeceğimiz güzergâhtan da keyif alacağımız bir yola çıkmak… Yani uğruna çabalamaktan, o bedelleri ödemekten bile keyif alacağımız şeyleri istemek… İsterken bile seçici olmak…

Sevgiyle kalın…

http://www.masterpvp.net.tc

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz