Anasayfa
NerdenSiyasi cinayetlere kurban gidenlerin yakınlarını "Toplumsal Bellek Platformu" çatısı altında toplayan Canan Kaftancıoğlu, zincirin ilk halkasının Sabahattin Ali, son halkasının da Hrant Dink olduğunu söyledi. Kaftancıoğlu, "Kan davası gütmüyoruz. Topluma mesaj vermek için bir araya geldik" dedi
Kaynak : yorumla.net - Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz... Siyasi cinayete kurban gidenlerin yakınlarını "Toplumsal Bellek Platformu" çatısı altında toplayan ve "can yoldaşı" olarak Hrant Dink davasına destek veren Canan Kaftancıoğlu, SABAH'a konuştu. Cinayete kurban giden yazar Ümit Kaftancıoğlu'nun gelini Canan Kaftancıoğlu, basın açıklamasını Filiz Ali'nin yapmasının sebebini açıklarken, zincirin ilk halkasının Sabahattin Ali, son halkasının da Hrant Dink olduğunu anımsattı. Dr. Canan Kaftancıoğlu, İstanbul'da 1980'de, kızını okula götürürken, evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda ölen yazar Ümit Kaftancıoğlu'nun gelini. Siyasi cinayete kurban gidenlerin yakınlarını biraraya getirme düşüncesi Ankara'da bir dost sohbetinde ortaya çıkmış. Fikrin temeli ise 21 Haziran 2009'da, Esenkent Rıfat Ilgaz Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen 'Benim babam kahramandı' etkinliğinde atılmış. Kaftancıoğlu, "Burada herkes babasını anlattı. Sinevizyon gösterisi izledik. Daha sonra aileler arasında iletişim devam etti. Etkinliği kitap haline getirdik. Mehmet Ali Ağca'nın tahliye sürecinde bir basın bildirisi hazırladık. Dink duruşmasında ise ortak bir tavır, duruş sergiledik" diye konuştu.
ZİNCİRİN BAŞI VE SONU
Kaftancıoğlu, Dink davasına destek verilmesi sürecini işe şöyle anlattı: "Aileler olarak, Hrant'ın arkadaşlarına desteğimizi belirtmek ve yaşadığımız aksaklıkların tekrarlanmamasını sağlamak için orada olma kararı aldık. Çiğdem Mater de bizim geleceğimizi duyunca 'O zaman Hrant Dink'in arkadaşları adına açıklamayı sizin yapmanızı istiyoruz' dedi. Dink ailesi de mutluluk duydu. Açıklamayı Filiz Ali'nin yapmasını özellikle istedik. 'Zincirin başı ve sonu' diye bir anlam katmak istedik." Açıklamada kurdukları platformun adını kullanmama nedenlerini, "Çatısı oluştu ama henüz kuralları belirlenmedi. 'Düşüncesi nedeni ile öldürülmüş aydın kişilerin aileleri' tabirini kullanmayı yeğliyoruz" diye açıklayan Kaftancıoğlu, "Son dönemde aileler olarak sık sık toplanıyoruz. Rakel Dink henüz katılmadı ancak Orhan ve Arat Dink katıldı" dedi. Gerçeklerin ortaya çıkabilmesi, yargının, yasamanın ve yürütmenin görevini yapabilmesi için gidilebilecek en doğru noktanın Meclis olduğuna karar verdiklerini de söyleyen Kaftancıoğlu, "Yarın (bugün) gidip, Araştırma Komisyonu için başvuracağız. Canan Kaftancıoğlu olarak umudumu kaybetmek istemiyorum. Karanlıkların aydınlığa çıkması adına çalışmalarım var ve umudunu taşıyorum" diye konuştu.
KİM İNCİNECEKSE İNCİNSİN
Ergenekon soruşturmasını da değerlendiren Kaftancıoğlu, "Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Ve kim incinecekse incinsin. Hangi kurumlar üzerine alınacaksa alınsın. Olaylarda kimin parmağı varsa hiç ayrım yapmadan ortaya çıksın. Ucu kime dokunacaksa dokunsun. Bu gerçekliğin içinde kim yer alır bilemiyoruz. Ama kim yer alırsa da kabulümüz" dedi. Gerçeklerin ortaya çıkması adına yapılmış her adımın kendisi için anlamlı olduğunu belirten Kaftancıoğlu, şöyle devam etti: "Bu adımın kimin tarafından atıldığı önemli değil. Kan davası gütmüyoruz. Öfkemiz, kızgınlığımız da yok. Sadece gerçeklerin ortaya çıkması adına herkesten, sorumlulardan duyarlılık bekliyoruz. Bu sorumluluğu üzerinde hissedip çaba gösterecek herkesi de bu çabaya davet ediyoruz." Canan Kaftancıoğlu kayınpederinin katillerinin az bir ceza ile kurtulması konusunda ise, "Hiç ceza almayanlar, daha çok alanlar var. Failleri bulunmayanlar var. Tetiği çekenlerin kim olduğu önemli değil. Önemli olan tetiği çektiren mekanizmanın ortaya çıkması" dedi. Kaftancıoğlu'nun son sözü "10 yıl sonra kızımın daha aydınlık bir ülkede yaşaması için kendime pay biçiyorum" oluyor.
Kaynak : yorumla.net - Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz... Siyasi cinayete kurban gidenlerin yakınlarını "Toplumsal Bellek Platformu" çatısı altında toplayan ve "can yoldaşı" olarak Hrant Dink davasına destek veren Canan Kaftancıoğlu, SABAH'a konuştu. Cinayete kurban giden yazar Ümit Kaftancıoğlu'nun gelini Canan Kaftancıoğlu, basın açıklamasını Filiz Ali'nin yapmasının sebebini açıklarken, zincirin ilk halkasının Sabahattin Ali, son halkasının da Hrant Dink olduğunu anımsattı. Dr. Canan Kaftancıoğlu, İstanbul'da 1980'de, kızını okula götürürken, evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda ölen yazar Ümit Kaftancıoğlu'nun gelini. Siyasi cinayete kurban gidenlerin yakınlarını biraraya getirme düşüncesi Ankara'da bir dost sohbetinde ortaya çıkmış. Fikrin temeli ise 21 Haziran 2009'da, Esenkent Rıfat Ilgaz Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen 'Benim babam kahramandı' etkinliğinde atılmış. Kaftancıoğlu, "Burada herkes babasını anlattı. Sinevizyon gösterisi izledik. Daha sonra aileler arasında iletişim devam etti. Etkinliği kitap haline getirdik. Mehmet Ali Ağca'nın tahliye sürecinde bir basın bildirisi hazırladık. Dink duruşmasında ise ortak bir tavır, duruş sergiledik" diye konuştu.
ZİNCİRİN BAŞI VE SONU
Kaftancıoğlu, Dink davasına destek verilmesi sürecini işe şöyle anlattı: "Aileler olarak, Hrant'ın arkadaşlarına desteğimizi belirtmek ve yaşadığımız aksaklıkların tekrarlanmamasını sağlamak için orada olma kararı aldık. Çiğdem Mater de bizim geleceğimizi duyunca 'O zaman Hrant Dink'in arkadaşları adına açıklamayı sizin yapmanızı istiyoruz' dedi. Dink ailesi de mutluluk duydu. Açıklamayı Filiz Ali'nin yapmasını özellikle istedik. 'Zincirin başı ve sonu' diye bir anlam katmak istedik." Açıklamada kurdukları platformun adını kullanmama nedenlerini, "Çatısı oluştu ama henüz kuralları belirlenmedi. 'Düşüncesi nedeni ile öldürülmüş aydın kişilerin aileleri' tabirini kullanmayı yeğliyoruz" diye açıklayan Kaftancıoğlu, "Son dönemde aileler olarak sık sık toplanıyoruz. Rakel Dink henüz katılmadı ancak Orhan ve Arat Dink katıldı" dedi. Gerçeklerin ortaya çıkabilmesi, yargının, yasamanın ve yürütmenin görevini yapabilmesi için gidilebilecek en doğru noktanın Meclis olduğuna karar verdiklerini de söyleyen Kaftancıoğlu, "Yarın (bugün) gidip, Araştırma Komisyonu için başvuracağız. Canan Kaftancıoğlu olarak umudumu kaybetmek istemiyorum. Karanlıkların aydınlığa çıkması adına çalışmalarım var ve umudunu taşıyorum" diye konuştu.
KİM İNCİNECEKSE İNCİNSİN
Ergenekon soruşturmasını da değerlendiren Kaftancıoğlu, "Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Ve kim incinecekse incinsin. Hangi kurumlar üzerine alınacaksa alınsın. Olaylarda kimin parmağı varsa hiç ayrım yapmadan ortaya çıksın. Ucu kime dokunacaksa dokunsun. Bu gerçekliğin içinde kim yer alır bilemiyoruz. Ama kim yer alırsa da kabulümüz" dedi. Gerçeklerin ortaya çıkması adına yapılmış her adımın kendisi için anlamlı olduğunu belirten Kaftancıoğlu, şöyle devam etti: "Bu adımın kimin tarafından atıldığı önemli değil. Kan davası gütmüyoruz. Öfkemiz, kızgınlığımız da yok. Sadece gerçeklerin ortaya çıkması adına herkesten, sorumlulardan duyarlılık bekliyoruz. Bu sorumluluğu üzerinde hissedip çaba gösterecek herkesi de bu çabaya davet ediyoruz." Canan Kaftancıoğlu kayınpederinin katillerinin az bir ceza ile kurtulması konusunda ise, "Hiç ceza almayanlar, daha çok alanlar var. Failleri bulunmayanlar var. Tetiği çekenlerin kim olduğu önemli değil. Önemli olan tetiği çektiren mekanizmanın ortaya çıkması" dedi. Kaftancıoğlu'nun son sözü "10 yıl sonra kızımın daha aydınlık bir ülkede yaşaması için kendime pay biçiyorum" oluyor.