SEAN PENN: Çoğumuz, Sean Penn'in hem filmlerini hem de hafif arıza kişiliğini çok seviyoruz; ancak buna rağmen, ona karşı garip bir güvensizlik besliyoruz. Zira o, canı istediğinde gazetecilere, kafası bozulduğunda da eşine saldırıyor. Bu kadar agresif olması, biraz korkutucu.
PARİS HILTON: Her çeşit çılgınlığın altından çıkarak ünlü olan Paris Hilton, sahip olduğu şöhret ve parayı hiç umursamıyor gibi görünüyor, adının skandallara karışmasından çekinmiyor. Paris bu; her an her şeyi yapabilir.
AMY WINEHOUSE: Başlangıçta hepimiz, onu ve şarkılarını çok sevmiştik; ancak zamanla, kötü alışkanlıklarına da tanık olmaya başladık.
OZZY OSBOURNE: Adı çılgınlıklarla anılan Osbourne'a çocuğunuzu neden emanet etmemeniz gerektiğini görmeniz için, kızı Kelly Osbourne'a bakmanız yeterli… Konsere çıkıp yarasa kemiren, karısına tecavüz ettiği iddia edilen Osbourne'un, yakınından bile geçmemelisiniz.
KID ROCK: Söz konusu kavga olduğunda asla çekinmeyen ve yumruklarını kolayca konuşturan Kid Rock, pek çok kez, insanlara saldırdığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. Gerek yok yani; hele çocuk emanet etme falan…
MARILYN MANSON: Her şeyden önce, görünümü itibariyle kaybediyor. Maazallah, çocuğun dili tutulur onu görünce; akıl tutulması geçirir.
MICKEY ROURKE: Belki de sinema endüstrisinin en tartışılan figürlerinden biri. Kariyerinin sonuna geldiğini düşünürken, her seferinde, yeniden gündeme oturmayı biliyor. Son zamanlarda yıldızı yeniden parlayan, fırtınalı günlerini geride bırakan Rourke; güven konusunda, kafalarda hâlâ soru işareti yaratan bir isim.
CHARLIE SHEEN: 'Two And a Halfmen'de canlandırdığı; çapkın, alkolik ve sorumsuz amca rolüne gerçek hayatında da devam eden Sheen, bir bakıyorsunuz alkolü fazla kaçırıp ortalığı dağıtıyor, bir bakıyorsunuz eski karısını tehdit ettiği gerekçesiyle karşımıza çıkıyor. Gerçek şu ki, ona değil çocuk, otomobil anahtarı dahi emanet etmemek gerekiyor