Nur
Aysan, “Aşk-ı Memnu”daki Peyker’le tanıtmıştı kendini. şimdiyse
“Kurtlar Vadisi Filistin”, “Gişe Memuru” ve “Muhteşem Yüzyıl”la yeniden
gönülleri fethetmeye geliyor. Her projede tamamen farklı rollere bürünen
Aysan, Elele dergisi için Ahmet Hakan’a verdiği röportajda;
“Canlandırdığım karakterlerin biri ısrailli, biri Çerkez, biri Türk,
hepsinin de birbirinden farklı tepkileri var. Ama sonuçta hepsi
kadın...” diyor.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
“Kurtlar Vadisi Filistin” filminde bizi neler bekliyor?
- Bol aksiyon, macera, hüzün, sevinç... Filmde, Gazze’ye insani yardım
malzemeleri götürmeye çalışan gemilere yapılan kanlı baskın üzerine
Polat Alemdar ve arkadaşları Filistin’e gidiyor. Amaçları bu baskının
yürütücüsü olan ısrailli komutanı ele geçirmek.
Filmde canlandırdığınız Simone nasıl bir karakter?
-İsrail asıllı, Amerikalı bir kız. Filistin’e gitmesiyle, aslında ona
öğretilenlerin hiç de doğru olmadığıyla yüzleşiyor ve ciddi bir değişim
yaşıyor. Amerikalı olmasından kaynaklanan kuralları ve prensipleri var.
Burnunun dikine gidecek kadar da vurdumduymaz...
Sizce İsrail ve Filistin nasıl bakacak filme?
- Filistin halkı bu filme acılarının görünür kılınması yüzünden sahip
çıkacaktır. Bu film bir insanlık dramı anlatısı. Filistin
destekçilerinin ilgisini çektiği kadar diğer ülkelere de hitap edeceğini
düşünüyorum. Bugün ısrail’in Filistin’e yaptıklarını bütün ısrail’e mal
etmemek lazım. Orada yaşayan halktan insanlar da tıpkı bizim gibiler,
masum insanların öldürülmesine onlar da razı değil.
Gösterim tarihi gerçekten ‘Mavi Marmara’ olaylarının senaryoya eklenmesinden dolayı mı ertelendi?
- Çektiğimiz sahneler filmin banyosu sırasında yandı. O sahneleri tekrar
çekmek zorunda kaldık. Bu ve bunun gibi teknik aksaklıklar da baştan
planlanan programın değişmesine neden oldu. Mavi Marmara olayının
eklenmesinin tarih değişikliğiyle bir ilgisi yok.
Bir sinema filminiz daha var; “Gişe Memuru”... Nasıl bir film?
- Film, sorunlu bir babanın baskısı altında geçmiş bir çocukluk ve
gençlik çağını geride bırakan bir yetişkinin hikayesini anlatıyor.
DÖNEM FİLMLERİNE KOSTÜM TASARLAMAK İSTİYORUM
Bu sene iki filminiz ve bir diziniz gösterimde olacak. Seyircinin aklı karışır mı acaba?
- Her birinin kendi içinde farklı bir anlatımı var. Biri ısrailli, biri
Çerkez, biri Türk, hepsi ayrı arka planlarda yetişmiş ve hepsinin de
birbirinden farklı tepkileri var. Ama sonuçta hepsi kadın...
Moda okudunuz değil mi? Bir röportajınızda dönem filmi kostümleri
hazırlamak istediğinizden bahsetmiştiniz. Bu şansı bulabildiniz mi?
- Dönem filmine kostüm tasarlamak istiyorum. Ama bu işin ciddi
zorlukları da var. Oyunculukla aynı anda yürüyebilecek bir iş değil. Bu
nedenle şu anda olmasının mümkünü yok.
Peki sizi tiyatro sahnesinde görebilecek miyiz?
- Çocukluğumdan kalma tek hayalim diyebilirim. Kendimi gerçekten hazır hissettiğimde o sahnede olacağım.
OFSAYTI BİLEN BİR KADINIM
Bir dönem televizyonlarda spikerlik yaptınız. Yeniden bu işe dönmeyi düşünür müsünüz?
- Hayır düşünmüyorum...
Kameralar durduğu andaki Nur nasıl biri?
- Aslında kamera önündeki karakterlerde de Nur’dan kesitler var...
Koyu bir Galatasaray taraftarı olduğunuzu duyduk. Futbolla olan ilişkiniz nasıl?
- Evet, Koyu bir Galatasaraylıyım. Ofsaytı bilen ve futbolu takip etmekten hoşlanan bir kadınım.
Ev hayatı bu koşuşturma arasında nasıl gidiyor?
- Ev hayatını çok seviyorum ama çalışmayı da çok seviyorum... ıkisini bir arada yürütmenin avantajını yaşıyorum.
MUHTEŞEM YÜZYIL FURYA YARATACAK
“Muhteşem Yüzyıl” isimli yeni bir diziye de başladınız...
- Bilirsiniz ki romantize edilmiş tarih kurguları her zaman ilgi çeker.
Çoğunlukla Osmanlı’yı bu şekilde kullanamadığımızı sorgularız kamuoyu
nezdinde. Belki de bir furyanın önünü açacak. Muhteşem Yüzyıl, uzun
süreli bir çalışmanın sonunda gerçekleştirilen iddialı bir proje, çok
özenli bir prodüksiyon. Harem, Saray, Hürrem, Kanuni; bu kelimeleri yan
yana dizmek bile bir sihir oluşturuyor. Ben de bu sihrin içerisinde yer
almaktan mutluyum.
Karakterinizden bahsedebilir misiniz?
- Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Mahidevran’ı canlandırıyorum.
Mahidevran, küçük yaşta saray terbiyesi öğretilerek büyütülmüş bir
kadın. Hürrem geldikten sonra Kanuni’nin kendisinden vazgeçmesini asla
kabul edememiş.
KANUNİ’NİN HÜRREM’E OLAN TUTKUSU RAHATSIZ EDİCİ
Kanuni Sultan Süleyman döneminde en çok ilginizi çeken ne oldu?
- Bir padişahın Asya, Avrupa ve Afrika coğrafyasındaki bunca farklı
dile, dine ve kültüre bağlı insanları bir devletin çatısı altında adil
bir şekilde toplaması ve saltanatı süresince bunun devamlılığını
sağlaması beni çok etkiledi. En çok rahatsız eden ise oğlu Mustafa ve
etrafında en çok güvendiği insan olan ıbrahim’i öldürebilecek kadar
tutkuyla bir kadına bağlanması.
Dizinin ismi “Muhteşem Yüzyıl” siz Kanuni Sultan Süleyman dönemini gerçekten muhteşem olarak nitelendirebilir misiniz?
- İmparatorluk bu yüzyılda, hem askeri hem bilimsel hem de mimari açıdan
en ihtişamlı yıllarını yaşamış. Saray ve saltanatın en kuvvetli dönemi
bu. Elbette bu açılardan düşündüğümde, ‘muhteşem’ diyebilirim.
Aysan, “Aşk-ı Memnu”daki Peyker’le tanıtmıştı kendini. şimdiyse
“Kurtlar Vadisi Filistin”, “Gişe Memuru” ve “Muhteşem Yüzyıl”la yeniden
gönülleri fethetmeye geliyor. Her projede tamamen farklı rollere bürünen
Aysan, Elele dergisi için Ahmet Hakan’a verdiği röportajda;
“Canlandırdığım karakterlerin biri ısrailli, biri Çerkez, biri Türk,
hepsinin de birbirinden farklı tepkileri var. Ama sonuçta hepsi
kadın...” diyor.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
“Kurtlar Vadisi Filistin” filminde bizi neler bekliyor?
- Bol aksiyon, macera, hüzün, sevinç... Filmde, Gazze’ye insani yardım
malzemeleri götürmeye çalışan gemilere yapılan kanlı baskın üzerine
Polat Alemdar ve arkadaşları Filistin’e gidiyor. Amaçları bu baskının
yürütücüsü olan ısrailli komutanı ele geçirmek.
Filmde canlandırdığınız Simone nasıl bir karakter?
-İsrail asıllı, Amerikalı bir kız. Filistin’e gitmesiyle, aslında ona
öğretilenlerin hiç de doğru olmadığıyla yüzleşiyor ve ciddi bir değişim
yaşıyor. Amerikalı olmasından kaynaklanan kuralları ve prensipleri var.
Burnunun dikine gidecek kadar da vurdumduymaz...
Sizce İsrail ve Filistin nasıl bakacak filme?
- Filistin halkı bu filme acılarının görünür kılınması yüzünden sahip
çıkacaktır. Bu film bir insanlık dramı anlatısı. Filistin
destekçilerinin ilgisini çektiği kadar diğer ülkelere de hitap edeceğini
düşünüyorum. Bugün ısrail’in Filistin’e yaptıklarını bütün ısrail’e mal
etmemek lazım. Orada yaşayan halktan insanlar da tıpkı bizim gibiler,
masum insanların öldürülmesine onlar da razı değil.
Gösterim tarihi gerçekten ‘Mavi Marmara’ olaylarının senaryoya eklenmesinden dolayı mı ertelendi?
- Çektiğimiz sahneler filmin banyosu sırasında yandı. O sahneleri tekrar
çekmek zorunda kaldık. Bu ve bunun gibi teknik aksaklıklar da baştan
planlanan programın değişmesine neden oldu. Mavi Marmara olayının
eklenmesinin tarih değişikliğiyle bir ilgisi yok.
Bir sinema filminiz daha var; “Gişe Memuru”... Nasıl bir film?
- Film, sorunlu bir babanın baskısı altında geçmiş bir çocukluk ve
gençlik çağını geride bırakan bir yetişkinin hikayesini anlatıyor.
DÖNEM FİLMLERİNE KOSTÜM TASARLAMAK İSTİYORUM
Bu sene iki filminiz ve bir diziniz gösterimde olacak. Seyircinin aklı karışır mı acaba?
- Her birinin kendi içinde farklı bir anlatımı var. Biri ısrailli, biri
Çerkez, biri Türk, hepsi ayrı arka planlarda yetişmiş ve hepsinin de
birbirinden farklı tepkileri var. Ama sonuçta hepsi kadın...
Moda okudunuz değil mi? Bir röportajınızda dönem filmi kostümleri
hazırlamak istediğinizden bahsetmiştiniz. Bu şansı bulabildiniz mi?
- Dönem filmine kostüm tasarlamak istiyorum. Ama bu işin ciddi
zorlukları da var. Oyunculukla aynı anda yürüyebilecek bir iş değil. Bu
nedenle şu anda olmasının mümkünü yok.
Peki sizi tiyatro sahnesinde görebilecek miyiz?
- Çocukluğumdan kalma tek hayalim diyebilirim. Kendimi gerçekten hazır hissettiğimde o sahnede olacağım.
OFSAYTI BİLEN BİR KADINIM
Bir dönem televizyonlarda spikerlik yaptınız. Yeniden bu işe dönmeyi düşünür müsünüz?
- Hayır düşünmüyorum...
Kameralar durduğu andaki Nur nasıl biri?
- Aslında kamera önündeki karakterlerde de Nur’dan kesitler var...
Koyu bir Galatasaray taraftarı olduğunuzu duyduk. Futbolla olan ilişkiniz nasıl?
- Evet, Koyu bir Galatasaraylıyım. Ofsaytı bilen ve futbolu takip etmekten hoşlanan bir kadınım.
Ev hayatı bu koşuşturma arasında nasıl gidiyor?
- Ev hayatını çok seviyorum ama çalışmayı da çok seviyorum... ıkisini bir arada yürütmenin avantajını yaşıyorum.
MUHTEŞEM YÜZYIL FURYA YARATACAK
“Muhteşem Yüzyıl” isimli yeni bir diziye de başladınız...
- Bilirsiniz ki romantize edilmiş tarih kurguları her zaman ilgi çeker.
Çoğunlukla Osmanlı’yı bu şekilde kullanamadığımızı sorgularız kamuoyu
nezdinde. Belki de bir furyanın önünü açacak. Muhteşem Yüzyıl, uzun
süreli bir çalışmanın sonunda gerçekleştirilen iddialı bir proje, çok
özenli bir prodüksiyon. Harem, Saray, Hürrem, Kanuni; bu kelimeleri yan
yana dizmek bile bir sihir oluşturuyor. Ben de bu sihrin içerisinde yer
almaktan mutluyum.
Karakterinizden bahsedebilir misiniz?
- Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Mahidevran’ı canlandırıyorum.
Mahidevran, küçük yaşta saray terbiyesi öğretilerek büyütülmüş bir
kadın. Hürrem geldikten sonra Kanuni’nin kendisinden vazgeçmesini asla
kabul edememiş.
KANUNİ’NİN HÜRREM’E OLAN TUTKUSU RAHATSIZ EDİCİ
Kanuni Sultan Süleyman döneminde en çok ilginizi çeken ne oldu?
- Bir padişahın Asya, Avrupa ve Afrika coğrafyasındaki bunca farklı
dile, dine ve kültüre bağlı insanları bir devletin çatısı altında adil
bir şekilde toplaması ve saltanatı süresince bunun devamlılığını
sağlaması beni çok etkiledi. En çok rahatsız eden ise oğlu Mustafa ve
etrafında en çok güvendiği insan olan ıbrahim’i öldürebilecek kadar
tutkuyla bir kadına bağlanması.
Dizinin ismi “Muhteşem Yüzyıl” siz Kanuni Sultan Süleyman dönemini gerçekten muhteşem olarak nitelendirebilir misiniz?
- İmparatorluk bu yüzyılda, hem askeri hem bilimsel hem de mimari açıdan
en ihtişamlı yıllarını yaşamış. Saray ve saltanatın en kuvvetli dönemi
bu. Elbette bu açılardan düşündüğümde, ‘muhteşem’ diyebilirim.